Çekle İlgili Olarak Karşılıksızdır İşlemi Yapılmasına Sebebiyet Verme Suçu
5941 sayılı Kanun'un 5. maddesinde; üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre süresinde bankaya ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması halinde, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişinin cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.
A-Suçun Unsurları
Suçun Konusu
Suçun konusu çektir. 5941sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen suçun oluşması için öncelikle 6102 sayılı TTK'nın 780.maddesine uygun olarak düzenlenmiş bir çekin bulunması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 780. maddesine göre bir senedin çek sayılabilmesi için;
- “Çek”kelimesini ve eğer senet Türkçeden başka bir dille yazılmış ise o dilde çek karşılığı olarak kullanılan kelimeyi içermesi gerekir.
- Senedin, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin havalesini içermesi gerekir. Çek bedeli Türk Parası ile veya başka bir memleket parası ile gösterilebilir.
- Çek bedelini ödeyecek kişinin yani muhatabın ticaret unvanının yazılı olması gerekir.
- Çekte ödeme yerinin gösterilmesi gerekir. Eğer çekte ödeme yeri gösterilmemiş ise TTK’nın 781/2.maddesine göre muhatabın ticaret unvanının yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Ticaret unvanının yanında birden fazla yer gösterilmiş ise çek ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık veya başka bir kayıt yoksa çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
- Düzenleme yeri ve tarihinin gösterilmesi gerekir. Çekte düzenleme yerinin gösterilmemesi halinde, TTK’nın 781/3.maddesine göre çek düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.
- Düzenleyenin (keşide edenin) imzasının bulunması gerekir.
- 6728 sayılı Kanun’un 70.maddesi ile TTK’nın 780. maddesine eklenen (g) bendine göre çekte banka tarafından verilen seri numarasının bulunması gerekir.
- 6728 sayılı Kanun’un 70.maddesi ile TTK’nın 780. maddesine eklenen(h) bendine göre karekodun bulunması gerekir.
Karekod, çek alacaklılarının ellerinde bulunan çek ile çek hesabı sahibi ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere erişim imkanı sağlamaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 780/2.maddesine göre karekodile;
- Çek hesabı sahibinin adı, soyadı ve ticaret unvanı,
- Çek hesabı sahibinin tacir olması halinde, ticaret siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,
- Çek hesabı sahibinin, çek hesabı bulunan toplam banka sayısı,
- Çek hesabı sahibine ait bankalara ibraz edilmemiş çek adeti ve tutarı,
- Düzenlenerek bankalara teslim edilen çeklerin adeti ve tutarı,
- Son 5 yıl içinde ibrazında ödenen çeklerin adeti ve tutarı,
- İbraz edilen ilk çekin ibraz tarihi,
- İbraz edilen son çekin ibraz tarihi,
- İbrazında ödenen son çekin ibraz tarihi,
- Son 5 yılda karşılıksızdır işlemi gören ve halen ödenmemiş olan çeklerin adedi ve tutarları,
- Son 5 yılda karşılıksızdır işlemi gören ve sonradan ödenen çeklerin adedi ve tutarları
- Son 5 yılda karşılıksızdır işlemi gören son çekin ibraz tarihi,
- Çek hesabı sahibi hakkında çek hesabı açma yasağı bulunup bulunmadığı, varsa yasaklama kararının tarihi,
- Her bir çek yaprağı ile ilgili olarak tedbir kaydı olup olmadığı,
- Çek hesabı sahibi tacir ise iflasına karar verilip verilmediği, iflasına karar verilmişse kararın tarihi,
Çek hesabı sahibi ya da cirantanın rızası aranmaksızın üçüncü kişilerin erişimine sunulur.
6728 sayılı Kanun’un 70. maddesi ile TTK’nın 780. maddesine eklenen 4. fıkrasında, çekte yer alacak MERSİS numarası ile karekodun tanım ve içerikleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının müştereken çıkaracağı tebliğle belirleneceği hüküm altına alınmış olup Çeklerde Karekod Uygulamasına İlişkin Tebliğ de 31.12.2016 tarih ve 29935 (3.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan tebliğin 11/1. maddesine göre bankalar, 31.12.2016 tarihinden sonra karekod içermeyen çek yaprağı basamaz ve veremez.
5941 sayılı Çek Kanununun 3.maddesinin 5.fıkrasına göre çek defterleri bankalarca bastırılır. Yine aynı maddenin 7.fıkrasına göre çek defterinin her bir yaprağına;
- Çek hesabının numarası,
- Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
- Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
- Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası
- Çekin basıldığı tarih,
- Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası; tüzel kişilerde ise Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası,
- Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası
Yazılır. Ancak; Kanunun 3.maddesinin 9.fıkrasında Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu fıkrada yer alan koşullara aykırı olmasının çekin geçerliliğini etkilemeyeceği de açıkça hüküm altına alınmıştır.
5941 sayılı Çek Kanununun 3.maddesinin 6.fıkrasına göre; tacir olan ve olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır. Hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesabı açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline çek defteri yapraklarının kullanılması gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alır.
Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankası Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca Resmi Gazetede yayımlanacak tebliğle düzenlenir. Bu madde hükmü gereğince 20.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamiline Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin” 2010/2 sayılı tebliğ yayınlanmıştır. Bu tebliğin 3.maddesine göre;
- Tacir çeklerinde zemini lacivert olan çerçeve içerisinde beyaz renkte ve büyük harflerle “TACİR” ibaresi,
- Hamiline düzenlenen tacir çeklerinde zemini kırmızı olan çerçeve içersinde beyaz renkte ve büyük harflerle, hamiline ifadesi ikinci satırda olmak üzere “TACİR HAMİLİNE” ibaresi,
- Tacir olmayan kişi çeklerinde zemini yeşil olan çerçeve içersinde beyaz renkte ve büyük harflerle “TACİR OLMAYAN” ibaresi,
- Hamiline düzenlenen tacir olmayan kişi çeklerinde zemini kahverengi olan çerçeve içersinde beyaz renkte ve büyük harflerle, Hamiline ifadesi ikinci satırda olmak üzere “TACİR OLMAYAN HAMİLİNE” ibaresi,
Yer alacak şekilde bastırılır.
Mağdur
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenen suçun mağduru; çeki elinde bulundurması koşuluyla, çeki bankaya ibraz eden veya çek arkasındaki ciro silsilesinde imzası bulunan yasal ve yetkili hamildir.
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesine göre; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.“
İptal edilmiş, çizilmiş cirolar yok hükmündedir. Mağdurun, cirosu çizilmiş ise yasal ve yetkili hamil olmadığından şikayet hakkı bulunmamaktadır.
İbrazdan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükümlerine tabidir. Bu halde bu ciroya dayanarak çeki elinde bulunduran kişinin de suçtan şikayet hakkı bulunmamaktadır.
Fail
Suçun faili; çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi yani çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması halinde fail, tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilerdir.
5941 sayılı Kanun'un 5.maddesinin 3. fıkrasında; hesap sahibi gerçek kişilerin kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemeyeceği açıkça hüküm altına alınmış, aksi halde yani gerçek kişinin temsilcisi veya vekili tarafından çek düzenlenmesi halinde bu çekten dolayı hukuki ve cezai sorumluluğun hesap sahibi gerçek kişiye ait olduğu kabul edilmiştir.
4) Hareket unsuru
Suçun hareket unsuru, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibraz edilen çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermektir.
Suçun oluşması için;
Çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre süresi içinde ibraz edilmesi gerekir.
Çekin ödenmesi için belirli bir süre içinde muhatap bankaya ibraz edilmesi gerekir. Çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz yerine geçer.
6102 sayılı TTK'nın 796. maddesine göre, bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse on gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmesi gerekir.
Çekin düzenlendiği yerde ödenecek olmasından maksat, çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın ve düzenleme yerinin aynı ilçe sınırları içinde bulunmasıdır. Uygulamada, muhatap banka ve düzenleme yerinin aynı Büyükşehir Belediye Merkez sınırları içinde olması halinde ibraz süresi on gün olarak kabul edilmektedir. (Keçiören-Çankaya gibi)
Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek; düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdeniz’e sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdeniz’e sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
İbraz süreleri; çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar
6102 sayılı TTK’nın 795.maddesine göre, çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.
Hemen hatırlatmak gerekir ki: 28.11.2017 tarihli 7061 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle değişik 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 3. Maddesinin 5. fıkrasına göre; 31.12.2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.
Çekin ibrazında hakkında karşılıksızdır işlemi yapılması gerekir.
5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3. maddesinin 2.fıkrasına göre; “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
Yaptırım
Adli Para Cezası
5941 sayılı Kanun'un 5.maddesinin 1.fıkrasına göre, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Hemen hatırlatmak isteriz ki, asgari ceza miktarının belirlenmesinde, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz ile takip ve yargılama gideri dikkate alınmayacaktır. Zira, 10.10.2017 tarih ve 30206 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 26.07.2017 tarih ve 2016/191-2017/131 sayılı kararı ile; 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” ibaresi iptal edilmiştir.
Bu noktada özellikle şu konuların altı önemle çizilmelidir:
- Her çek için ayrı ayrı ceza tayin edilecektir.
- 1500 gün para cezası üst sınır olmayıp hükmedilecek ceza; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır.
- Bu suç nedeniyle ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır. (5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/10)
- Verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda bu ceza, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3.maddesinde yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilecektir. (5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/10)
Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesinde düzenlenen suçun işlenmesi halinde; mahkeme ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedecektir. Daha önce verilmiş bir yasak bulunması halinde ise bu yasağın devamına karar verecektir.
- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı,
- Çek hesabı sahibi gerçek kişi hakkında,
- Çek hesabı sahibi tüzel kişi hakkında,
- Çek hesap sahibinin tüzel kişi olması halinde tüzel kişi adına çek düzenleyenler hakkında,
- Çek hesap sahibinin sermaye şirketi olması halinde yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında, uygulanır.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde iki tür tedbir düzenlemiştir:
Koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
Kanunun 5.maddesinin 1.fıkrasının 4.cümlesine göre; suçla ilgili olarak yapılan yargılama sırasında mahkemece resen koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir.
Bu şekilde verilen kararlar itiraza tabi olup, yapılan itirazlar bakımından İcra İflas Kanununun 353/1.maddesi hükmü uygulanacaktır. Buna göre koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilecektir.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese 7201 sayılı Tebligat kanununun 35.maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya fiilen terk edilmiş olması halinde de tebligat yapılmış sayılır.
İtiraz üzerine mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesinin bulunması halinde asliye ceza mahkemesine, aynı hakim olması halinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderecektir. İtiraz incelemesi üzerine verilen kararlar kesindir.
Güvenlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
Kanunun 5. Maddesinin 1.fıkrasının 3.cümlesine göre, adli para cezasına mahkûm edilenler hakkında mahkeme ayrıca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması halinde ise çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.
Tedbirin Sonuçları
- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş kişi, yasaklılık süresince sermaye şirketlerinin yönetim kurullarında görev alamaz. Ancak hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.
- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür.
- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür.
- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişiadına yeni bir çek hesabı açılamaz.
- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir.
- Karşılıksız kalan çekle ilgili olarak, yargılama sonucunda mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığına, davanın düşmesine veya davanın reddine karar verilmesi halinde, aynı kararda yasaklama kararının da kaldırılmasına karar verilir ve kesinleştikten sonra bu kararlar MERSİS ile Risk Merkezine açıklanan usulle bildirilir ve ilan olunur.
- 5941 sayılı Kanunun 6/3.maddesine göre; kişi mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir. Bu konuda mahkemeninvereceği karar itiraza tabi olup, itiraz incelemesi İcra İflas Kanununun 353/1.maddesi hükümlerine göre yapılır ve itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Yasaklama kararının kaldırılması halinde karar kesinleştiğinde, yasaklamanın kaldırıldığı MERSİS ile Risk Merkezine Kanunun 5/8.maddesindeki usule göre bildirilir ve ilan olunur.
- 6728 sayılı Kanunla 5941 sayılı Çek Kanununa eklenen Geçici 4.maddeye göre; bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce (yani 09.08.2016 tarihinden önce) verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıtlar, bu Kanun gereğince silinmesini gerektiren şartlar oluşuncaya kadar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasında tutulmaya devam olunur.
Cezayı Etkileyen Nedenler
Etkin Pişmanlık
5941 sayılı Çek Kanunu'nun 6/1. maddesine göre;
KARŞILIKSIZ KALAN ÇEK BEDELİNİN + FAİZ(üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz )
ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;
Yargılama aşamasında mahkeme tarafından DAVANIN DÜŞMESİNE;
Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra MAHKEME TARAFINDAN HÜKMÜN BÜTÜN SONUÇLARIYLA ORTADAN KALDIRILMASINA
karar verilir.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırıldığı MERSİS ile Risk Merkezine Kanunun 5/8.maddesindeki usule göre bildirilir ve ilan olunur.
Şikayetten vazgeçme; şikayetten vazgeçme halinde de Kanunun 6/1.maddesi hükmü uygulanacaktır.
Kovuşturma Usulü, Görevli ve Yetkili Mahkeme
Suçun takibi, şikâyete bağlıdır.
Şikayet süresi; fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıldır. (İİK 347)
Şikâyet, dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır.(İİK 348)
Suç tarihi, ibraz tarihidir.
Görevli mahkeme, icra ceza mahkemesidir. (5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1)
Sanığın keşide ettiği çekin ibrazı tarihinde bankada karşılığının bulundurulmaması dolayısıyla karşılıksız çek keşide etme suçundan, müşteki vekilinin şikayeti üzerine, 6728 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik 5941 sayılı kanunun 3/6 madde fıkrasının yürürlük tarihinin, 6728 sayılı Kanun’un 76 maddesi hükmü uyarınca 31.12.2017 olduğundan bahisle şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de;
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 09/08/2016 gün ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6728 sayılı kanunun 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı Kanunun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1 madde fıkrasında; "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak,binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” hükmü öngörülmüştür.
31.12.2017 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6728 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi "icra mahkemesine şikayette" şeklinde yapılan değişiklikten önceki 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/6 madde fıkrasında düzenlenen; "Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir." hükmü, kanun maddesinin önceki fıkraları da dikkate alındığında çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasıyla ilgili bulunmaktadır.
Yetkili mahkeme
- Çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği yer mahkemesi,
- Veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi,
- Veya hesap sahibinin yerleşim yeri mahkemesi,
- Ya da şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Bu suçtan dolayı açılan davalarda İcra İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353.maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin kurallar uygulanır.
- Şikayet dilekçesini veya dava beyanını alan icra mahkemesi, duruşma için hemen bir gün tayin edip, şikayetçinin imzasını alır ve sanığa duruşma davetiyesi gönderir.
- İki taraf, tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeye veya vekil göndermeye mecburdur. Gerektiğinde icra mahkemesi tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir. Sanık başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoluyla sorguya çekilir. Sanık, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafii göndermez yahut bizzat hazır bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetiyle getirilir. Bu surette de bulunamazsa yokluğunda yargılama yapılır.
- Şikayetçi, duruşmaya gelmez ve vekil de göndermez ise şikayet hakkı düşer.
- Duruşma sırasında mahkeme iki tarafı ve delillerini dinler. Cumhuriyet savcısı duruşmada hazır bulunmaz. Yargılama aşamasında şikayetçi dilekçe veya beyanında göstermiş olduğu delillerle bağlıdır.
- İcra mahkemesi ikitarafın ifadelerini ve bütün delilleri ve iddia ve müdafaalarını dinlediktensonra nihayet 5 gün içinde kararını verir. Kararda, cezanın ödeme veyaşikayetten vazgeçme nedeniyle düşeceği belirtilir.
- Verilen kararlarakarşı CMK hükümlerine göre kanun yoluna başvurulacaktır.
BİZE ULAŞIN
Hukuki Sorularınızı Bize İletebilir siniz.